10 Haziran 2016 Cuma

Düşlerimde bile güzelsin...

Günler geçiyor, haftalar, aylar ve yıllar. Ben seni görmeden geçireceğim günlerin acısını şimdiden iliklerimde hissediyorum. Ben hâlâ aynı uçurumun kıyısına oturmuş seni seyrediyorum. Ve bu kez her zamankinden biraz daha yakınım o uçuruma.
Bu aralar durgunum. Saçma sapan şeylere ağlıyorum. İçime attıkça büyüyor yangınlarım. İçim öldü ama hala ben ölemedim. Uykusuz geçen gecelerimde kendime düşler kuruyorum. Aklım başımda değil ki...  Güldüğünde dünyayı cennet kabul ettiğim, kirpik uçlarıma ömrümü vereceğim insandın sen.
Sana söylemek istediğim o kadar çok şey varken yutkunuyorum, boğazımda düğüm düğüm olan kelimelerin haddi hesabı yok artık. Ciltlere sığmaz bu hikaye.
Hiç olmayacağını biliyorum ama vazgeçmek güzel yüzüne ihanet, sevdiğim.



9 Haziran 2016 Perşembe

Bu Kaçıncı Rüya?

Bir gece yarısıydı saatin kaç olduğunun farkında değildim. Gözümü bir ışıkla açtım. Rüya mıydı gerçek miydi hiçbir şeyi kestiremiyordum. Gözlerimin içinin yandığını hissettim. Derin bir nefes alıp yatakta doğruldum. Balkonumun ışığı yanıyordu. Yataktan kalkıp üstüme ince bir şey çekip kapıyı araladım. Bizimkilerden biridir diye içim rahattı ama bu saatte neden kalkmışlardı? Bir anda onunla göz göze geldik. Afalladım. Neden buradaydı, nasıl girmişti bilmiyordum. "Ne yapıyorsun" dedim normal bir şeymiş gibi. Gözlerimin içine bakıp gülümsedi "gel yanıma otur, sevgilim." Her şey normaldi, rüya olsa kesin uyanırdım." dedim.
Yanına usulca yaklaşıp oturdum. "ne güzel demi" dedi, yukarıya bakarak. Kafamı kaldırdığımda ay ve yıldızlar ışıl ışıldı. Yıllardır bu kadar yakından ve aydınlık bir şekilde gökyüzüne bakmamıştım. "güzel ne kelime..."
Gökyüzüne öyle bir dalmıştım ki, yanağımda ki soğuk elle irkildim. Önüme gelen saçımı tek tek çekti ve yanağımı okşadı.  Her şey o kadar anlamsızdı ki şaşkınlıklar içinde bakıyordum etrafa. Burası benim evimdi, her köşesinde benim eşyalarım vardı fakat onun burada ne işi vardı? Yüzüne nasıl baktıysam ne düşündüğümü anlamış olacak ki "bu rüyadan bile güzel değil mi? Şaşırma bu kadar kafanda da kurcalama bırak zaman bize kalsın" dedi. Gülümsedim. Dizini gösterip yatmamı istedi. Kokusunu o kadar özlemiştim ki içime iyice çektim. Elini tutup gözlerimi kapadım. Varlığı tamamen bir huzurdu.
Sabah uyandığımda balkonda ki koltuktaydım. Ama ne o vardı ne de ondan geriye kalan bir sigara küllüğü.



Ben Kendime Ne Yaptım?

Karanlık odasında gözlerini tavana dikmiş öylece bakıyordu. Kafasının içindeki tüm sorular gün yüzüne çıktıkça kendini dış dünyadan soyutlam...