Gökyüzünü düşünün. O kadar masum ki insanın içini ferahlatıyor mesela. Canım hep sıkıldığında gökyüzünü izledim ben. O kadar güzel hayal kuruluyor ki gökyüzüne bakarken. En iyi örneğinden bulutlara bakıp hayalinizde ki her şeyi canlandıra biliyorsunuz. Gerçekten bunu yapabiliyorsanız hala yaşıyorsunuz demektir, duygularınızı kaybetmemişsiniz demektir. Bana göre öyle yani.
Mesela güneşli bi havada gökyüzünü izliyorum içimi aydınlatıyor sanki, yağmurlu bi havada izlerken de bütün acılarımı dışa vuruyor. Yağmur yağdıktan sonra güneş açar ve gökkuşağı çıkar ya hani işte bende gökkuşağını izlerken hayallerim hep rengarenk oluyor. Geceleri düşünün gökyüzünü karşınızda ay ve yıldızlar ne güzel parıldıyorlar. Ben gökyüzüne aşığım. Gündüz o huzur veren mavisine, gece bütün acılarımı çıkartan siyahına aşığım. Bu Dünyada sevebileceğiniz şeyler varsa o da gökyüzü ve denizdir bence.
Mesela deniz yazın ayrı bir güzelliği kışın ayrı bir güzelliği var. Yazın insanların kahkahalarının bol olduğu, kışın ise yalnız kalmak istenildiğinde düşünmesi gerekilen en güzel yer.
Hep hayal ettim bi ormanın içinde evim olsun, karşımda deniz. Hep kafamı dinleyebileceğim bir yer olsun istedim. Yazı yazmak için en güzel yer mesela. Gökyüzüyle denizin bütünleştiği her yer güzel aslında. Seviyorum ben onların gündüz mavi gece siyah olmalarını. Sadece onlar anlatabiliyor benim duygularımı.
Ettiğim bütün hayallerin olması dileğiyle...
31 Ocak 2014 Cuma
30 Ocak 2014 Perşembe
Benliğime Geri Döndüm
Hiçbir zaman nereden başlayacağımı öğrenemedim bir türlü yazı yazarken. Ama sadece tek bir kişiden bahsedeceğimi bildim o kadar.
Öyle biri vardır ki hayatınıza nasıl ve ne zaman girdiğini anlayamazsınız. Hayatınıza girerken bir daha o hayattan sonsuza kadar çıkmayacağını düşünürsünüz hiçbir ihtimalle kötü düşünmeden. O benim hayatımdan çıkıp gidecek demeden, hep iyi düşünürsünüz işte. Varınız yoğunuz o olur sadece. Çünkü gözünüz asla ve asla kimseyi görmez. Aslında görmemelidir de. Şarkının sözlerinde onu ararsınız, bir kitap kahramanını ona benzetirsiniz, aynaya baktığınızda bile onu görüyorsanız ki eğer gerçekten boku yemişsinizdir.
Hayatınızdan çıkmayacağını düşündüğünüz insan bi bakmışsınız yanınızda yok. Aslında yanınızda kimse yok boşluk içinde boşluktasınızdır. Kim gelirse gelsin hiçbir zaman yeri dolmayacaktır. Eğer gerçekten sevdiyseniz bu böyledir. Canınız yanar kimseye belli etmezsiniz, ağlarsınız ama iyiyim demesini bilirsiniz. Acı çeke çeke artık bir şey hissetmez olmuş, duygusuz bir varlıktan başka hiçbir şeye benzemezsiniz. Bu böyle gider derken eğer hayatınıza yeniden girmişse, eskisi gibi olmasınız bile varlığını hissediyorsanız, pek de sevinmeyin açıkçası sonradan gideceği yer gene bellidir. Ama sadece şunu düşündüm ben belkide yaralarınızı kapatmaya gelmiştir. Gene iyi düşünmeli insan hayattan umudu kesmemeli belki de.
Çünkü bunu çok iyi biliyorum. Yeniden geldiğinde bana cesaretimi geri verdi. Bana kendimi geri verdi, özgüvenimi, huzurumu, mutluluğumu. Evet yeniden gitti ama bunlar için geldi. İyi ki de geldi ben artık eski benim onun düşünceleri her zaman benim için değerliydi sadece bir gece boyu düşündüm dediklerini. Ve haklıydı ben bu değildim. Ben eski benliğime geri döndüm. Daha farklı olabilirdi belki herşey dedim ama olmadı. Bir umut vardır belki hala. Sadece iyi düşünmeye bakın. Olacağı varsa olur korkmayın. Bunu bilir bunu söylerim.
Öyle biri vardır ki hayatınıza nasıl ve ne zaman girdiğini anlayamazsınız. Hayatınıza girerken bir daha o hayattan sonsuza kadar çıkmayacağını düşünürsünüz hiçbir ihtimalle kötü düşünmeden. O benim hayatımdan çıkıp gidecek demeden, hep iyi düşünürsünüz işte. Varınız yoğunuz o olur sadece. Çünkü gözünüz asla ve asla kimseyi görmez. Aslında görmemelidir de. Şarkının sözlerinde onu ararsınız, bir kitap kahramanını ona benzetirsiniz, aynaya baktığınızda bile onu görüyorsanız ki eğer gerçekten boku yemişsinizdir.
Hayatınızdan çıkmayacağını düşündüğünüz insan bi bakmışsınız yanınızda yok. Aslında yanınızda kimse yok boşluk içinde boşluktasınızdır. Kim gelirse gelsin hiçbir zaman yeri dolmayacaktır. Eğer gerçekten sevdiyseniz bu böyledir. Canınız yanar kimseye belli etmezsiniz, ağlarsınız ama iyiyim demesini bilirsiniz. Acı çeke çeke artık bir şey hissetmez olmuş, duygusuz bir varlıktan başka hiçbir şeye benzemezsiniz. Bu böyle gider derken eğer hayatınıza yeniden girmişse, eskisi gibi olmasınız bile varlığını hissediyorsanız, pek de sevinmeyin açıkçası sonradan gideceği yer gene bellidir. Ama sadece şunu düşündüm ben belkide yaralarınızı kapatmaya gelmiştir. Gene iyi düşünmeli insan hayattan umudu kesmemeli belki de.
Çünkü bunu çok iyi biliyorum. Yeniden geldiğinde bana cesaretimi geri verdi. Bana kendimi geri verdi, özgüvenimi, huzurumu, mutluluğumu. Evet yeniden gitti ama bunlar için geldi. İyi ki de geldi ben artık eski benim onun düşünceleri her zaman benim için değerliydi sadece bir gece boyu düşündüm dediklerini. Ve haklıydı ben bu değildim. Ben eski benliğime geri döndüm. Daha farklı olabilirdi belki herşey dedim ama olmadı. Bir umut vardır belki hala. Sadece iyi düşünmeye bakın. Olacağı varsa olur korkmayın. Bunu bilir bunu söylerim.
27 Ocak 2014 Pazartesi
Belkide Yazılarıma Aşıktım
Küçük bir odada ölü bulunmak gibiydi yalnızlık. Ha ölmüşsün ha yaşıyorsun ne fark eder ki? O odanın sessizliğini hıçkırıklarım bozuyordu sadece. Ağlamamı durduramıyordum. Çok çabaladım ama susmadı hıçkırıklarım, kendimi sıktıkça çoğaldı belki de. Gözlerim kan çanağı olsa da acısı durduramadı beni. Sessizlik istiyordum ama olmuyordu. Sanki kafamın içinde bir şeyler kemiriyorlardı. Sol tarafım uyuştu, kolumdan başlayan bir ağrı kalbime doğru gidiyordu, nefes almamı zorluyordu. Kendi çığlıklarımla sessizliğimi bozuyordum. Aslında ben yalnız değilim. Çığlıklarım ve ben baş başayız sadece. Gerçek hayat buydu. Kapatın ışıkları kimse görmesin sizi.
İlk görüşte aşka inanmıyorum ben. Aşk konuştukça bağlanmaktı aslında. Bağlandıkça kendisini onda aramaktı ve bulmaktı. Bence aşk buydu. Elini tuttuğunda aslında kalbini tutmaktı. Kalbinin sıcaklığını hissetmekti. Sesini duyduğunda huzur bulmaktı. Senin için dünyanın en yakışıklısı/güzeli oydu. Sadece senin olmalıydı o kişi. Bu benim diye kalbine kazımaktı. Gülüşüne dünyaları vermekti. Sarıldığında havalara uçmaktı çocuk gibi...
Ben seni çocuk gibi sevdim aslında. Küçük bir çocuğun kalbi gibi. O küçük çocuğun parkı gördüğünde koştuğu gibi koştum sana. Mutlulukla. Ama sonunda tökezledim ve düştüm. Anne diye ağladım sadece. Üfleyip öpmesini bekledim, yaramın acısı dinsin istedim. Anneler üfleyince öpünce geçerdi ya hani. Ama annem bile söndüremedi acısını. Tek bir kişi kapatırdı o yarayı ama olmadı işte. Ne sen geri dönebildin bana ne de ben sana dönebildim.
Ben seni çocuk gibi sevdim aslında. Küçük bir çocuğun kalbi gibi. O küçük çocuğun parkı gördüğünde koştuğu gibi koştum sana. Mutlulukla. Ama sonunda tökezledim ve düştüm. Anne diye ağladım sadece. Üfleyip öpmesini bekledim, yaramın acısı dinsin istedim. Anneler üfleyince öpünce geçerdi ya hani. Ama annem bile söndüremedi acısını. Tek bir kişi kapatırdı o yarayı ama olmadı işte. Ne sen geri dönebildin bana ne de ben sana dönebildim.
Sadece Düşünme
Uyku tutmaz ya. Gecenin köründe kalkarsın. Geri uyumak istersin istersin de başaramazsın. Sinirlerin bozulur, dişlerine kadar sıkarsın kendini. Bir müddet sonra anlamadan ağlamaya başlarsın. Ağlarsın ağlarsın ama elbet susarsın. Kıpkırmızı yanan gözlerinle etrafı seyredersin. Saatin nasıl geçtiğini anlamazsın belki de. Güneş doğar, işte o zaman hiç durma ve aç perdeni geç pencerenin karşısına. Al kahveni eline tak kulaklığını huzur dolu bir şarkı aç sonra. Sakın hiçbir şey düşünme. Kendini dinle sadece, ne istediğini dinle. Ama sakın düşünme. Düşünürsen işin içinden çıkamazsın gene, başlarsın ağlamaya. Ağlayıp ne yapacaksın ki eline ne geçecek sanki. Düşünme işte, düşünme.
Neden Geliyoruz?
Şu lanet olası Dünyaya neden geliyorduk? Gerçekten bilmiyorum. Kimin için? Ne için? Acı çekmeye mi mutlu olmaya mı derseniz sadece onun cevabını biliyorum. Acı çekmeye ve sınanmaya geliyoruz şu Dünyaya. Her zaman sevdiklerimiz tarafından sınanmaya. Mutluluklarımızla sınanmaya. Acılarımızla baş başa kalmaya. Ama kimin için geliyorduk bilmiyorum. Doğduğumuz anda neden ağlıyorduk? O anda anlıyor muyduk acaba o acı olan gerçekleri. Çünkü sonunda ölüm vardı sevdiklerini bırakıp gitmek vardı. Nasıl öleceğini bilmiyorsun mesela ne acı. Aslında bunları düşünmeye bile gerek yok gideceğimiz yer aynı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Ben Kendime Ne Yaptım?
Karanlık odasında gözlerini tavana dikmiş öylece bakıyordu. Kafasının içindeki tüm sorular gün yüzüne çıktıkça kendini dış dünyadan soyutlam...

-
Kağıtların arasında kayboluyordu kadın. Elleri sevdiği adamın elleriyle değil mürekkeple buluşuyordu. Gözleri doluyordu ama ağlamamak da ısr...
-
Bugün, bir sokağın anılardan bozma mermi olup göğsüme saplandığına şahit oldum. Sokaklardan, caddelerden onlarca insan geçti, ben oturdum ...