Saat gece 4 olmasına rağmen hava gayet güzel. Yavaşça balkonun camlarını açtım ve koltuğa uzandım. Etrafıma baktım o kadar binanın içinde sadece birkaç evin lambası yanıyordu. Bunlarda büyük bir ihtimal benim gibi yalnızlığın pençesinde boğuşan insanlardır.
Saat 5 oldu, güneşin doğmasını bekliyorum. Ama güneş doğunca içim aydınlanmayacak biliyorum. Düşüncelere dalıyorum gene her zaman ki gibi hayal ediyorum. Gerçi ne kaldı ki hayal edecek. Derin bir of çekip, şuana kadar kendim için ne yaptığımı sorguluyorum. Kendimden çok karşı tarafı düşünüyorum. Belkide bundan dolayı kaybediyorum, belkide bundan dolayı mutsuzum.
Peki mutluluk neydi? Sevgi neydi? Aşk neydi? Hiçbirini hatırlamıyorum. En son tam 1 yıl önce mutlu olmuştum, ondan sonrası hep yalanla geçti zaten. Sanırım biraz da hayatın gerçek yüzünü gördüm.
Güneş doğmak üzere. Hava aydınlıkken ben uyuyamam ki. Ne yani şimdi geceyi mi bekleyeceğim? Perdelerimi indirmek istemem, dışarıyı görmeden hayatta uyuyamam. Yalnızlığımla kendimi kapamak istemem, duvarlar üstüme üstüme geliyor yoksa. En iyisi kalkıp yatağıma geçeyim, bir ihtimal uyurum. Uykuyu severim ama sanırım o bu aralar beni sevmiyor.
Selam olsun yalnızlığıma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder