Bu aralar fazla gerginim. Birazda babama üzülüyorum sanırım sinirim bundan. Birine anlatsam ne alaka diyecek biliyorum. Şu dönemde kaç tane kız babasına düşkün ki? Sayılı... O sayılıların arasında bende varım sanırım, sevgisini belli edemeyen küçük ama olgun bir kız. Canının sıkkın olduğunu bir kaş göz işaretinden anlıyorum. 34 yıllık eşi olan annem bile benden sonra anlıyor ve ne oldu neyin var diyor. Düşkünlüğünü de geçti bu anlayın artık. 2 haftadır canı çok sıkkın, nedenini de biliyorum. O da benim gibi biraz... Her şeyini paylaşır, aramızda gizlinin saklının lafı olmadı şu yaşıma kadar. Küçüklüğümden beri bi şeyler öğretme çabasında bana. Saç telime bile kıyamaz... Bilirim ablam ve benim için canını verir. O mutsuzken mutlu olamıyorum. Çocukken takmazdım pek böyle konuları, halleder benim babam der geçerdim. Çünkü düzeltmediği küçük bir konu bile yoktu onun. Babalar kızlarının ilk aşkı ve kahrımı olur diye boşuna dememişler sonuçta. Gözlerim doluyor ona bakarken böyle sıkıca sarılıp ağlamak istiyorum kucağında. Ama ben ne sevgimi ne de üzüntümü babama belli edemedim. Sanırım biraz gamsızım. Belki de o da üzülüyor bu durumuma bilemem. Şu sıra tek konum babam olduğu için rüyalarımdan da çıkmıyor.
Sabah kalkıp yatağında göremeyince telefonuma koşuyorum, kendi işlerimi bahane edip sesini duyuyorum. Gözlerim doluyor, sesi iyi geliyor ama canı burnunda biliyorum. O da anladığımın farkında ama o da sesini çıkarmıyor. Ve böylece günler, haftalar geçiyor.
Ne zamana kadar benim gözlerim dolacak ama gülümsemeye çalışacağım. Ne zamana kadar üzüntünü anlatmamakta ısrar edeceksin bilmiyorum ilk aşkım ama bu böyle sürüp giderse ikimizde yer yerinden oynayacak biliyorum. Çünkü ben senin küçülmüş halinim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder