Hafif hafif esiyor rüzgar. Yüzümü gözyaşlarım yıkıyor yeniden. Bu sefer neden ağladığımı bende bilmiyorum. Ama birazda olsa hayattan bıkmışlık hissi var.Tüm biriktirdiklerimi tek tek kusmak istiyorum. Bir yandan da umursamıyorum. Gözlerim kapanıyor burada uyuyakalıp üşütmekten korkuyorum. Annem burnumdan fitil fitil gelir biliyorum. İçeri girmek içinde üşeniyorum. Bir hayli yorgunum şu sıralar. Fakat ruhen bir durum bu. Boşluktayım sanki. Boşluktayım derken yer doldurmak gibi bir isteğim yok açıkçası. Bu boşluk yorgunluğun belirtisi.
Aslında birazda Ankara'dan sıkıldım. Ezberlediğim yerler ve aynı yüzler. Kurtulmak için gün sayıyorum. Mutlu olduğum tek yer var. Ayaklarımı suya sokup yavaş yavaş kendimi bırakmak istiyorum. Ve saatlerce çıkmamak... Tabi ki bunu gündüz değil gün batımında gerçekleştirmek istiyorum.
Yüzmeye devam ettikçe ay ışığına yaklaşmak ve mehtapla buluşmak. Sonra sudan çıkıp kumsala uzanmak ve sabaha kadar orada uyumak istiyorum. Ne dediysem yaptım şu zamana kadar ve şimdi sıra buna geldi. Uyandığımda ise hava kararana kadar bisikletle oradan oraya gezmek ve deliler gibi bağırmak istiyorum. Çünkü artık bu şehir bana dolu ve uzak duruyor, buradayken yaşamıyorum ben, Beni mutlu eden yere ihtiyacım var. Bekle beni, geliyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder