26 Mayıs 2015 Salı
Bırakamam
Ölüme çare olmadığı gibi uykusuzluğa da çare bulunmadığını anladım. Bugün 24 saattin 16 saatini uyuyarak geçirdiğimi söylesem kimse inanmaz, annem dışında. Sabah zorla kolumdan tuttuğu gibi ayağa dikti beni, sabah dediğimde aslında öğlen 11. Ama tabir kesinlikle benim sabah kalktığıma karşı değil. Zorla kaldırmasının sebebi ise kahvaltı yapmammış. Bir türlü anlatamadım anneme, insanlar uyanınca kahvaltı yapar diye. Neymiş efendim zaten o uyandırıyormuş. Ben kendi isteğimle uyanmaktan bahsederken kadın birde benle dalga geçiyor. Birde ilaçlarımı geciktirmememi istiyor biliyorum. Kahvaltımı öylesine yaptıktan sonra yatağıma kaçıyorum. Eğer annem yakalarsa söz uyumayacağım, belim ağrıyor ve dinlenmek istiyorum diye belirtiyorum. Her seferinde bu yalanıma kanıp beni tek bırakıyor. O odadan çıktığı anda gözümü yumup yeniden kendimi bırakıyorum. Bu sıra çok uyumamdan fazlasıyla rahatsız olan ailem hasta olduğumu sanıyorlar. Ama aslında hayattan kaçıyorum. Belki uyursam yataktan çıkmazsam üzülmem diye düşünüyorum. Ama şu telefonlar yatakta da rahat bırakmıyor aslında. Eline alsan dert almasan gene dert. Arayıp ulaşamadıkları için sinirlenenler de var mesaj atıp adamı hasta edenlerde. Ne yapıp da insanlardan kaçabilceğimin bir türlü yolunu bulamadım. Yastığıma sarılmaktan, yastığın bir köşesi çökmüş durumda. Ve yatma pozisyonuma o kadar alışmışım ki bir türlü değiştiremiyorum. Bu yüzden gerçekten ciddi anlamda boynum ve belim ağrıyor. Etrafımda ki insanlar çokça düzgün olsa bu yatağa hapsolmam. Ama her şeyden önce gelen ise uykum onu asla bırakamam.
24 Mayıs 2015 Pazar
Bekle Beni, Geliyorum!
Hafif hafif esiyor rüzgar. Yüzümü gözyaşlarım yıkıyor yeniden. Bu sefer neden ağladığımı bende bilmiyorum. Ama birazda olsa hayattan bıkmışlık hissi var.Tüm biriktirdiklerimi tek tek kusmak istiyorum. Bir yandan da umursamıyorum. Gözlerim kapanıyor burada uyuyakalıp üşütmekten korkuyorum. Annem burnumdan fitil fitil gelir biliyorum. İçeri girmek içinde üşeniyorum. Bir hayli yorgunum şu sıralar. Fakat ruhen bir durum bu. Boşluktayım sanki. Boşluktayım derken yer doldurmak gibi bir isteğim yok açıkçası. Bu boşluk yorgunluğun belirtisi.
Aslında birazda Ankara'dan sıkıldım. Ezberlediğim yerler ve aynı yüzler. Kurtulmak için gün sayıyorum. Mutlu olduğum tek yer var. Ayaklarımı suya sokup yavaş yavaş kendimi bırakmak istiyorum. Ve saatlerce çıkmamak... Tabi ki bunu gündüz değil gün batımında gerçekleştirmek istiyorum.
Yüzmeye devam ettikçe ay ışığına yaklaşmak ve mehtapla buluşmak. Sonra sudan çıkıp kumsala uzanmak ve sabaha kadar orada uyumak istiyorum. Ne dediysem yaptım şu zamana kadar ve şimdi sıra buna geldi. Uyandığımda ise hava kararana kadar bisikletle oradan oraya gezmek ve deliler gibi bağırmak istiyorum. Çünkü artık bu şehir bana dolu ve uzak duruyor, buradayken yaşamıyorum ben, Beni mutlu eden yere ihtiyacım var. Bekle beni, geliyorum!
Aslında birazda Ankara'dan sıkıldım. Ezberlediğim yerler ve aynı yüzler. Kurtulmak için gün sayıyorum. Mutlu olduğum tek yer var. Ayaklarımı suya sokup yavaş yavaş kendimi bırakmak istiyorum. Ve saatlerce çıkmamak... Tabi ki bunu gündüz değil gün batımında gerçekleştirmek istiyorum.
Yüzmeye devam ettikçe ay ışığına yaklaşmak ve mehtapla buluşmak. Sonra sudan çıkıp kumsala uzanmak ve sabaha kadar orada uyumak istiyorum. Ne dediysem yaptım şu zamana kadar ve şimdi sıra buna geldi. Uyandığımda ise hava kararana kadar bisikletle oradan oraya gezmek ve deliler gibi bağırmak istiyorum. Çünkü artık bu şehir bana dolu ve uzak duruyor, buradayken yaşamıyorum ben, Beni mutlu eden yere ihtiyacım var. Bekle beni, geliyorum!
19 Mayıs 2015 Salı
Kurtuluşu Yok
Issız bir
yoldayım sanki. Gitmek istemiyorum hiçbir yere ama rüzgar savuruyor sanki beni.
Sessizliğimle, sevgimle ve acılarımla sürükleniyorum. Her şeyi arkada bırakmak
istiyorum mesela. En azından acılarımı. Ama bırakmıyor peşimi, her zaman ki
gibi. Bırakmıyor. Bitmek bilmiyor bu acı. Yalnızlığımla kalamıyorum. Benim gibi
o da peşimden sürükleniyor. Ama bitmek bilmiyor.
9 Mayıs 2015 Cumartesi
Karşılık beklemeden beni seven tek kişiye...
Bu dünyada ki en güvenli yer senin kucağınmış meğer.
Anne kalbi, çocuğunun okuluymuş gerçekten. Sevgiyi ve fedakarlığı senin sol yanından öğrendim bu yüzden.
İlk kundağım, kucağın... İlk gülüşüm, gülüşün... İlk ağlamam, öpücüğün... İlk yürüyüşüm, ellerin... Ve her ilki seninle tadışım...
Tek bir gün değil her gün varlığıyla kendini yanımda gösteren, iyi günümde değil kötü günümde benimle ağlayan bir senmişsin. Her halimle beni kabul edip koruyup kollayan, kokusuyla dünyaları elime veren senmişsin annem.
Suskunluğumda, kaşımı gözümü eğmemden hep ne olduğunu anladın. Ne zaman acıktığımı ne zaman uykumun geldiğini hep bildin. Hiçbir şeyi izah etmeye gerek duymadım ben. Beni bir sen anladın. Ben senin elinde büyüdüm hiç bırakmadın. Kalbini kırdığım zamanlarda dahi sustun yeter ki kızım üzülmesin dedin.
Şu hayatta beni senden başka bu kadar düşünen olmadı annem. İlk doğduğumdan beri her şeyimdin ve her şeyim olarak kalmaya devam edeceksin. Bu kalpteki yerini kimse dolduramaz senin. Ben senin iyi ki kızın olmuşum anne, iyi ki benim her şeyim olmuşsun.
Anne kalbi, çocuğunun okuluymuş gerçekten. Sevgiyi ve fedakarlığı senin sol yanından öğrendim bu yüzden.
İlk kundağım, kucağın... İlk gülüşüm, gülüşün... İlk ağlamam, öpücüğün... İlk yürüyüşüm, ellerin... Ve her ilki seninle tadışım...
Tek bir gün değil her gün varlığıyla kendini yanımda gösteren, iyi günümde değil kötü günümde benimle ağlayan bir senmişsin. Her halimle beni kabul edip koruyup kollayan, kokusuyla dünyaları elime veren senmişsin annem.
Suskunluğumda, kaşımı gözümü eğmemden hep ne olduğunu anladın. Ne zaman acıktığımı ne zaman uykumun geldiğini hep bildin. Hiçbir şeyi izah etmeye gerek duymadım ben. Beni bir sen anladın. Ben senin elinde büyüdüm hiç bırakmadın. Kalbini kırdığım zamanlarda dahi sustun yeter ki kızım üzülmesin dedin.
Şu hayatta beni senden başka bu kadar düşünen olmadı annem. İlk doğduğumdan beri her şeyimdin ve her şeyim olarak kalmaya devam edeceksin. Bu kalpteki yerini kimse dolduramaz senin. Ben senin iyi ki kızın olmuşum anne, iyi ki benim her şeyim olmuşsun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Ben Kendime Ne Yaptım?
Karanlık odasında gözlerini tavana dikmiş öylece bakıyordu. Kafasının içindeki tüm sorular gün yüzüne çıktıkça kendini dış dünyadan soyutlam...

-
Kağıtların arasında kayboluyordu kadın. Elleri sevdiği adamın elleriyle değil mürekkeple buluşuyordu. Gözleri doluyordu ama ağlamamak da ısr...
-
Bugün, bir sokağın anılardan bozma mermi olup göğsüme saplandığına şahit oldum. Sokaklardan, caddelerden onlarca insan geçti, ben oturdum ...